özgürlük yaratıcılık adalet
Süreyyya Evren
Bulamıyor nefreti, ne tarih kitabında, pert
Ama gaddar hükümdar, gözü kuma dönmüş işkenceci
Bir ipi bir ucundan öbürüne yakıp, alev alev
Gerisingeri küllerini yediren deli, bozuk
Ne de dün, geçmişinde, sokak köşesinde
Planlayan yüzüne kuru ot dökmeyi, süt
Alan elinden kazanılmış üç kuşun üç lades kemiğini
Çeken serçeyi ipinden, sürükleyen, öl
Ne onun için ne bunun için ne de kendine
Kaldır, üç lokma, üç diş ısırırken heykeltraş, kolu
Tükürürken dansçı, öğürürken dikiş makinesi, ol, olmuyor
Başında usta bir terzi, elinde mezura ölçüye kalkacak şimdi
Olmuyor artık, bunu anladı, hissetti, nefretsiz
Kovalayamıyor, son asker, kaçan, yalpa yalpa
Koşan ilk yavrunun yanlış tarafa, ıslanan ilk kuru
Hayalgücüm yok diyor, bağdaş kurup yerin dibine giremem
Anlayışla karşılıyorum çığın düşmeden kalmasını, asılı
Her düşünmeden öldürülen için bir duraksama, ama sayılır mı
Böceği saymıyorsun, eşeği sayıyorsun, memureyi de
Adım adım, kanat kanat, tüy tüy, parça parça
Sökerken geçmişi sakin, herkes adına makul
Usulca hadım edilmiş bir anda, usulünce
Nefretsiz, dostsuz düşmansız, anlıyor deliyi
Karşılığı yok söyleyeceği hiçbir şeyin, koşuyorlar
Serçeyi inanarak kurtarmaya, emin adımlarla tekmelemeye
O en bedbahtını tekmelenesilerin, üzerinde uzlaşılanını, en
Dibe sakladığı deniz kabuğunu dinliyor, bulamıyor nefreti
Hiç diyor boşuna uğraşmayayım, bırakayım santimetreyi, yere, yer ol
Alfabetik sıralayayım diş izlerini, topuğumdan enseme, olmuyor
Madem, diyor hayalgücüm yok, madem öldürsem
Kanını içmeyeceğimi herkes anladı, sakinleşti bütün siluetler, kin
Tükürüyormuş gibi yapacak değilim, tükürmezken illeti
Biraz dinleneyim, rüzgâr hep dinleniyor, hep soluklanıyor, teselli
Uykuda, öfkede, inanarak önündekini deviren her domino taşında
Kahramanca kurulmuş, hiçbir eşitliği anlamıyor, hepsi aynı tepside
Özgürlük yaratıcılık adalet, adına yiyecek galiba, uykusunu
Rüzgâra bırakıyor, işte bir dostluk ihtimali, geçici
Öfkede, yokuş aşağı yuvarlanırken, tuhaf, çok tuhaf
Bir yeryüzü olayı yaşanıyor ve eğim değişiyor
Öfkesi şimdi kendi rotasını çizmekte, değişerek yolda
Mezurayı geri çıkarıyor, ama rengi farklı, metreler örtük
Her kıpırdamamasına hareket gömüyor, hissizliğe sıvı
Ses için şimdi hazır, çıkarmak, heyhat, olmuyor, olmayacak
Dinleniyor şimdi, her rüzgâr gibi, bağdaş kurmuş, yankılanarak
Kimbilir yerin hangi soluk dibine girmiş olarak, daha da pert.