çipuraçello

Abilmuhsin Özsönmez

Natama Dergi
1 min readOct 18, 2018

Allah biliyor ya denizdeydi bunlar

yerde yürünüp havada uçuluyordu

sabıka kayıtları tertemizdi çiçeklerin

batıyordu güneş bir toprak çıkıntısının arkasında

dağ dağ idi ağaçsa ağaç

ama kefeler bir kez gülümseyince çerçiye

katırın hemen yanında başladım konuşmaya yırtık fistanımla

koştu balıklar dağa başladım ağacı beklemeye

aldırmadım inatla denize bakmanıza

kurtçuklarını yedim saydım yapraklarını nota nota

bildiğim ne kadar çiçek varsa kabuğuna fısıldadım

uğuldadı balıklar büküldü yol marşlarla ilerlediler

hece marşı aruz marşı serbest marşı ve buğulama

yol boyu ekinezyalar sarıpatlar kasımpatlar ve altı

tek ağacı bu tek dağın yeniden çatılıyor

çığlığı şarkıdan ayıran iyi tutmuş bir pilav

kuşe bir zamanı dikerek yüzgeçleriyle

uygun ses marş marş giden derya kafilesine bakıyor

Denize bakıp şeyleri sivriltip şeylere batırıp yediniz

denize bakıp şeyleri kaynatıp şeyleri dondurup sakladınız

denize bakıp eski ölülerin etleriyle hızla oraya buraya vız vız

denize bakıp suyu aşağı yukarı döküp renkli camlar

denize bakıp limon gibi sıktınız balinaları

denize bakıp görmek için bildiğiniz şeyleri

denize bakıp çeliği erittiniz çocukları ve kadınları

Her ayın dört günü dört balık yağmur yağdırır

sızar salyangozundan katreler çipuraçellonun

Eric Satié’nin ruhu iner yüzlerce şemsiyeyle

şemsiyelerin altları denizi üstleri patikaları siler

gülü ve telveyi hiçbir şey silemez çünkü

gülü ve telveyi hiçkimse çizemez

Şeyhim samıt idi bakmayın denize

ben bir gevezeyim bakmayın denize

alın kefe ölçün kefe biçin kefe

balık malık yok orada

--

--

Natama Dergi
Natama Dergi

Written by Natama Dergi

Üç aylık şiir ve eleştiri dergisi

No responses yet