Yenilikçi Kuşak

Davut Yücel

Natama Dergi
2 min readDec 20, 2019
Büt’an Şiirleri, Serkan Işın, Ebabil Yayınları 2018, 496 Sf.
Büt’an Şiirleri, Serkan Işın, Ebabil Yayınları 2018, 496 Sf.

“Her kitabında yeni bir teknik deneyen Serkan Işın, işini bitirdiği teknikte fazla oyalanmadan yeni bir yeniliğin peşine düşüyor.” 500 sayfalık, aslında koca bir külliyat olan “Büt’an Şiirler” Işın’ın toplam sayısı 5 olan “metin” şiirlerinin tümünü içeriyor. Metin kelimesini özellikle vurguladım çünkü aslında 2009 yılında yine aynı yayınevi tarafından yayımlanan “Dada Korkut” isimli, şairin görsel şiirlerini içeren kitabı bu toplamda yer almıyor. Fakat buradaki editoryal tercihin belirsizliği üzerinde çok durmaya gerek yok sanırım.

Aslında kitabın içindeki şiirler üzerinde de çok durmayacağım; daha çok şairin, Türk şiirine yerleştirilmesiyle ilgili yazacağım. Bu kitaptaki yerleştirme de arka kapak metninde açık ediyor kendini.

2000’lere girişi yaşayan herkes hatırlar ki, kitlesel medya bize çeşitli açılardan çok büyütülmüş bir “milenyum” balonu empoze edilmişti. Bunu o kadar büyütmüştük ki bir şekilde o balonun içinde bizim de yer aldığımızın farkında bile değildik. Gerek teknolojik gerekse felsefi büyük kırılmalar yaşanmıştı. Belki edebiyat, yazın dünyası her zamankinden çok etkilenir olmuştu bu tip dış etkilerden. Teknolojik ve felsefik gelişmeleri kastediyorum. Balonun içinde olduğumuzdan henüz haberimiz yok çünkü.

Edebiyat tarihçileri ileride daha net bir yargı için kronolojik bir tarihlendirme yapar belki fakat kiminin etkisi hala devam eden, bazısı fısıldaşma kadar olsa da konuşulan kimi edebi etkinlikler, söylenebilirse atlamalar o tarihlerde gerçekleşti. Yenilikçi bir şair grubuydu söz konusu olan.

Öyle ki yenilikçi olmak bu grup şairlerine yapışan bir etiketti artık. Üstelik bu etiketi bırakmaya da hiç niyetli değillerdi. Her fırsatta da onu elleriyle tekrar tekrar yapıştırdılar zaten. Ama kenar vermişti bir kere.

Serkan Işın da elbette onlardan biri. O kadar idmanlı ki “fazla oyalanmadan yeni bir tekniğin peşine düşüyor” sürekli!

Fakat arka kapak metninin talihsiz bir tekrara düştüğünü söylemek gerek; Işın’ın hiç oyalanmadan, sürekli yenilikler peşinde koşan biri olarak kuşağında tek olduğu söylemesine karşın aşağı yukarı aynı tanımlamanın daha önce, aynı kuşaktan Efe Murad için yapıldığını söylemek gerek. Aslında bu birinciliğin ilk hangi şaire verildiğinin bir önemi de yok çünkü anlıyoruz ki bu konuda yarış var. Tabii şimdi burada kuşakların neye göre belirlendiği gibi başka bir tartışma da çıkabilir. Önemli değil.

Bu türden “şair yerleştirmeleri”nin aslında en büyük zararı şairine verdiğini söylemek gerek. Çünkü aslında evet 500 sayfalık koca bir külliyat söz konusu.

--

--

Natama Dergi
Natama Dergi

Written by Natama Dergi

Üç aylık şiir ve eleştiri dergisi

No responses yet