Osman Özbahçe
1 min readOct 13, 2023
Bizi birleştiren düşünceler
bayramın oğlu gelmiş dediler
göğe doğru yükselen
bulutlar, anne sesi, çocuk sesi
konuşun kayalar
özlediğiniz ne varsa
çıkarıp atacağım kalbinizden
beyaz gömleğinle meşelerin arasında
süzüle süzüle giderdin
iyice ustalaşmıştın
bizim evin ortasında
otopsiye yatmadan önce
nefesini tutup bırakmada
bayramın oğlu gelmiş -dediler-
incecik
bizi birbirimize bağlayan
yasaların sessizliği
konuşun kayalar
hüküm kalkıncaya kadar
hüküm ortadan kalkıncaya kadar
kimi çağıracağım mutluluk getirecek sofraya
sen hastasın
çağ hasta
ticaretin
hüküm sürdüğü dünya
evrak çantamda
yaş pasta
bülbülü öldürmüşler -dediler-
beyaz gömleğiyle meşelerin arasında
ruhu yerinden kopmadan önce
bizim evin ortasında
açılan otopsi açılan kapılar açılan adamlar
konuşun
göğe doğru yükselen
incecik yıllar
bülbülü öldürmüşler -dediler-
henüz takvimler yoktu, alfabe yoktu
uykuyla uyanıklık arasında
renkli kurdelalar, bozuk paralar
incecik yıllar
ahuuuuu
avuuuuuu vuuu
başları sıkıştığında ararlar beni
ben bayram yani mustafa
mustafa mı dedim hayır bayram
hatırladıkları ilk kelimeyim ben yani bayram
bayram değil mustafa
karıştırıyorum bazen aklıma gelen bayram
bayram mı dedim hayır mustafa
bunlar bu insanlar
internet moğolları
global çocukları
bunlar
bu insanlar oysa bitkin ve güçsüz. paraları yok
belediye otobüslerinde dolmuş duraklarında bu insanlar
bunlar bu insanlar
yüzlerinin bir yanıyla gülüyor
aynalarla öpüşerek yaşıyorlar
çık benim ruhum dogmatik genelleme
yerinden kopmadan önce
bunlar bu insanlar
öfke birikimi
gülümsedikçe yüzlerinde bir çentik
her şeyi açığa çıkaran büyüteç
şeytanla yer değiştiren bilinçdışı
konuşun
bülbül ölmüş -dediler-
güneşli bir gündü. gözlerimi kısarak bakmıştım sana.
beyaz bir elbise giymiştin. bunlar. bu güneşli. güzel bir gündü.
karışık devirlerde parıldayan ruhum
yerinden kopmadan önce
çalınan sınıf
evrak çantamda
yüs tane osman kopyaladım
hasrol devlet