Daha Özenli Yayımcılık Lütfen
Enis Akın
Natama olarak düzelti konusunda kendimizi geliştirmek için sürekli çözümler arıyoruz, her defasında sıfır düzelti şiarıyla yola çıksak da mutlaka birtakım hatalar kalıyor, ama “Ulusçu Türk Şiiri” gerçekten aceleye getirilmiş. Baskı çalışması daha özenli olabilirdi. Bu değerli çalışmayı okurken kitaptaki düzeltmelere takılmamak için gerçek bir gayret gerekiyor.
Sabit Kemal Bayıldıran’ın Ulusçu Türk Şiiri adlı kitabı sadece şiir üzerine değil aynı zamanda ulusçuluk üzerine düşünmemiz için bize bir metin sunuyor. Ulus ve din kavramlarının iç içe geçtiği Türkiye gibi bir coğrafyada ulusçuluk konusunda bir edebi tarih çalışması ister istemez “millet” kelimesinin kökenini tartışarak açılıyor. Ardından ulusçuluğumuzun baş tacı kavramlarından “Turan” kelimesinin/idealinin keşfedicisi Yahudi kökenli Macar yazar Armanius Vambery’i tanıyoruz. Rusya’dan Türkiye’ye sadece TKP’nin temellerini oluşturan düşünceler gelmiyor; MHP’nin kökenini oluşturan düşünceler de oradan geliyor. Türk ulusçuluğu söz konusu olunca Sosyalist bir bakış açısından indirecek maske bulmak zor olmuyor, ancak Bayıldıran edebiyatın da hakkını yedirmeyen bir tarama yapmış. Tarih çalışması özellikle başlarda ağırlıklı olsa da elimizdekinin bir edebiyat incelemesi olduğunu unutmamıza izin vermiyor kitap. Kitap bütünlüğüne sahip olan bu eser önemli önemsiz şairleriyle Türk şiir külliyatını somut bir tarama çalışmasından geçiriyor. Yerleşik algılarla arası iyi değil Bayıldıran’ın, bir eğitimci disipliniyle tane tane ve tutarlı bir tez sunuyor. Kitabı bitirdiğinizde bir değer duygusu kitaptan arta kalıyor.
Bu kitabın yazılmasını akla getiren saikler arasında, Behçet Necatigil’in öğrencisi Sabit Kemal Bayıldıran’ın öğretmeninin Atatürk üzerine pek de nitelikli olmayan şiirlerini neden kaleme aldığını anlamaya çalışmak da var mıdır bilemiyoruz, zira Behçet Necatigil kitabın kapsamının dışında tutuluyor. Onun yanı sıra dışarıda bırakılan şairler arasında Mehmet Akif Ersoy’la İsmet Özel de var. Özellikle İstiklal Marşı Derneği gibi bir dernek kurup başkanlığını yaptığı halde Mehmet Akif’te de tutunamayıp son sürat Mehmet Emin Yurdakul’laşan İsmet Özel üzerine Bayıldıran’ın yazacaklarını ilgiyle okuyabilirdik oysa.