Bir tanıtım: Dil şiiri [l=a=n=g=u=a=g=e poetry]

Çeviren: Emine Merve Şerbetçi / Şiir çevirileri: Enis Akın

Natama Dergi
8 min readJul 8, 2018

Bernstein da Dil Şiiri’nin önde gelen isimlerinden birisidir. Dil Şiiri’nin biçimini, yazarın

Dil şiiri, 1960 sonlarında ve 1970 başlarında, okuyucuların şiirle ilişkilerini değiştirmek üzere avangart bir yazma yöntemi kullanan post-modern bir tarz olarak ortaya çıktı. Dil Şiiri’nin ortaya çıktığı en erken metinlere San Francisco’da basılan, ilk üç sayısının editörlüğünü Robert Grenier’in yaptığı, daha sonraları Barrett Watten tarafından yönetilen This dergisinde rastlanır. Derginin bir Dil Şiiri yayını olması tasarlanmadıysa da “dil okulu”yla bağlantılı veya sonradan bağlantı kuran birçok yazar ve şairin eserleri dergi sayfalarında yer aldı. Dil Şiiri’nin başlangıcını işaretleyen tek bir dergiden söz edilemez, var olan daha çok çeşitli dergilerin bir işbirliğiydi. O günlerde Dil Şiirleri bu şekilde adlandırılmıyor, bu şairler, “dil üzerine odaklanmış” sınırları belirsiz bir grup olarak tanınıyorlardı. Okuyucunun şiirle etkileşimini ve şiirlere gösterdiği tepkiyi değiştirmek, bu şairleri birleştiren ortak amaçtı. Ron Silliam’ın çıkardığı şiir bülteni Tottel’in, kendi yazdığı “The New Sentence” [Yeni Cümle] gibi makalelerin yanı sıra, Dil Şiiri yazarlarına sayfalarında yer vermesiyle akıma hatırı sayılır ölçüde faydası oldu. Ayrıca, Ron Silliman 1986 yılında In the American Tree [Amerikan Ağacında] adını verdiği bir Dil Şiiri Antolojisi de yayımladı. Ancak, Dil Şiiri üzerine yapılmış ilk kapsamlı derleme 1977 yılında, bir Kanada dergisi olan Open Letter [Açık Mektup] tarafından basılmış, editörlüğünü Steve McCaffery’nin yaptığı The Politics of the Different [Farklı Olanın Politiği] adlı antolojidir.

Editörlüğünü Charles Bernstein ve Bruce Andrews’ın üstlendiği L=A=N=G=U=A=G=E adlı dergiyse 1978 yılında New York’da yayın hayatına başladı. Şiir ve deneme türünde çalışmaların yer aldığı 13 sayı yayımlandı. Geniş bir etki alanı oluşturan bu dergi Dil Şiiri adının yaygınlaştırılmasına yardımcı oldu.

Dil Şiiri’nde kullanılan biçimler, şiir ve düzyazıdaki birçok geleneği sarstı. Zaman zaman şiirler bir öyküden ya da anlatıdan yoksun, bir bilinç akışı ya da parçalı düşünceler gibi saçma bir şeymiş gibi görünebilirler. Dil şairleri tipik olarak kendini ifade etmeye odaklanmazlar, kendilerini yazma işinden koparır ve kelimeler oluşturan bir araç rolü görmeyi hedeflerler. Yazarın değil, sunulan kelimelerin ilgi çekici olması için seçilen yoldur bu. Biçim açısından, Dil Şiiri kontrol olmamasına çalışması bakımından oldukça kontrollüdür. Kendisini kâğıtla sınırlamaz; müzik, dijital medya gibi farklı mecraları bir arada kullanarak şiir ve sanat arasındaki çizgiyi bulanıklaştırır.

Deneme yazarı Hank Iazer’in tanımıyla: “Dil [şiiri] yazımı, ana akım şiir anlayışının yerleşik varsayımlarına karşı muhalif bir edebiyat pratiği olarak düşünebilir. Şiiri, ‘otantik’ bir ses ve kişiliğin yaratımı ve dışavurumuna yarayan bir zemin olarak görmek yerine, Dil şiiri, “infilak etmiş benlikten” çıkar, türler arasındaki sınırları bulanıklaştırır… ve okurla yazar arasında aktif işbirliğine dayalı bir ilişki arar.”

Dil Şiiri, okuyucuyu gerçekliği kimin yarattığını ve gerçekliğin nasıl tanımlandığını sorgulamaya zorlar. Dil şairleri, edebi ve sosyo-politik meseleleri konu etmede tarihin, anlatının ve gerçekliğin yeniden yazım denemesinde çeşitli kaynaklardan istifade ederler, bunu yaparken gündelik olanla eş zamanlı bir şekilde okuyucunun metnin anlamını aktif olarak inşa etmesine olanak verirler. Dahası, Dil şairleri muhtelif teori ve biçimleri, anlatıcıyı tersine çevirmek için kullanırlar; sonuç, okuyucuyu kelimelerin anlamlarından fazlasını çıkarsamaya zorlayan bir muğlaklıktır. Ses, harf ve kelimelerin yeniden düzenlenişlerinde olduğu gibi, Dil Şiirleri yer yer tuhaf, kafa karıştırıcı veya alakasızlarmış gibi bir izlenim yaratırken, özünde, bu yeniden düzenlemeler okuyucunun neyin gerçek olduğunu sorgulamasını isteyerek anlamlılık uğrunda çalışır.

Dil Şiiri’nin tek bir amacı vardır: Okuyucunun şiirle kurduğu ilişkiyi ve şiire tepkisini değiştirmek. Bu amacın haricinde, biçim açısından dallara ayrılır. Dil Şiiri kendisini geleneksel şiirin eğilimlerinden ayrı tutar ve daima kişisel ifadeye odaklanmaz, ancak yine de türün içinde yer alan pek çok biçimin her biri kendi özel yazarlarına özgüdür. Hiçbir Dil Şiiri birbirinin aynısı değildir ve her biri yaratıcısının parmak izini taşır. Her şairin kendine özgü bir stili ve Dil Şiiri yaklaşımı vardır, bu da ihtimallerin geniş, dil şiirinin tanımının kapsamlı olmasına imkân sağlar.

Ron Silliman

Eleştirel bir çalışma olan The New Sentence [Yeni Cümle] yazarı Ron Silliman, Dil şiirinin düzyazıdan beklenen geleneksel kurallardan sapmak için nasıl kullanabileceğini açıklayarak şiirin tanımlanmasına katkıda bulundu. Ron Silliman farklı mecralarda birçok iş yayımlamış ve birçok dergide yazmış olsa da, adını asıl olarak Dil Şiiri’yle ilişkisi sayesinde duyurur.

Lyn Hejinian

San Francisco, Körfez Bölgesi’nde büyümüş olan Lyn Hejinian birçok ödüle layık görülmüştür. Şiir üzerine denemelerden oluşan kitabı The Language of Inquiry [Sorgulamanın Dili] Dil Şairleri Hareketi’ni anlamak için önemli terimlerin yer aldığı bir başvuru metindir. Denemelerinde Hejinian sözdizimi ve görelilik sorunlarına değinerek hareketin güncel sorunlarını tartışır.

Charles Bernstein

Editör, deneme yazarı ve şair Charles Bernstein yirmi şiirden oluşan bir seçki ile denemelerden oluşan üç kitap yayımladı ve L=A=N=G=U=A=G=E dergisinin Bruce Andrews’le birlikte editörlüğünü yaptı. Ron Silliman gibi Charles Bernstein da Dil Şiiri’nin önde gelen isimlerinden birisidir. Dil Şiiri’nin biçimini, yazarın “kısıtlayıcı dize formlarının dışındaki topraklarda gezinmesine ve dilin hem dışa vuran (hem de vurmayan) özelliklerini keşfetmesine olanak sağlaması” olarak görür. Buffalo Üniversitesi’nde yapılan bir röportajda sorulduğunda Dil Şiirini şöyle betimler: “Şiirin her zaman konuşan sesin duygularını ifade ettiği konseptine dayalı olduğunu varsayma zorunluluğu… sözel sanatı bu şekilde daralmaya zorlamak o gün de bugün de kötü bir fikir gibi duruyor. Bana göre biz, sanatı şiire geri vermek istedik ki bu da sözcüklerin birbirinin ardına eklemlenmesinde, bir ifadenin sonraki ile birleşmesi veya zıt düşmesinde farklı birçok yol olduğunu göz önünde bulundurmak demek. Ve dilin birçok farklı türü olduğu olgusu da unutulmamalı. Doğrusunu isterseniz dilin sınırsız biçimleriyle şiirler oluşturmak; kullanılan dil türlerinin varyasyonlarından bir ritim oluşturmak.”

Söylenmeyi bekleyen her şey: Bilmeniz gereken beş Robert Creeley şiiri

Poetryfoundation.org web sitesinin editörleri, eleştirmen ve şair Charles Bernstein’dan arşive eklenmek üzere Robert Creeley’e ait beş şiir önermesini istedi. Bunun üzerine sayfalarımızda yer verdiğimiz beş Creeley şiirine ilişkin yorumlar Bernstein’a aittir.

A token (Bir alamet)

Sözcükler gerçekten söylemek istediğimiz veya söylememiz gereken her anlamı iletme becerisine sahip midir? 1950’lerde yazılmış olan For Love şiirlerinde Creeley lirik aşk şiirini hem varoluşsal endişe hem de felsefi tefekkür içeren bir sahneye dönüştürüyor.

The warning (Uyarı)

Louis Zukafsky ve William Carlos Williams’ın yolundan gidecek olursak: Kısa dizelerde her kelime çok önemlidir. Yukarıdakiler iki düzyazı cümlesinde ifade edilseydi anlamın ne kadarının yiteceğini düşünün. Ritim ve duygu, tamlamanın ortasında dizenin kırılmasıyla (anjanbman1), deyimsel dizelerle parçalanan ifadelerin yarattığı keskin tezat ile verilir. For Love şiirinde Creeley erkek öfkesini emsalsiz dizelerle tahlil eder. Şiir, (başlık hariç) 2 kıta, sekiz dizeye yayılmış 22 sözcükten oluşur. Şu an okuduğunuz bu yorum 89 kelimeyle çok daha az şey anlatır.

The language (Dil)

1960’ların başlarında yazılmış olan Words’de, Creeley adeta, dünyada bulamadığı cevaplar onların içinde saklanmış gibi her kelimeyi, her kelime öbeğini, her heceyi kendi karşıtına dönüştürür ama sonuçta kelimelerle kâinatın, ruhla bedenin iç içe geçmiş olduğundan başka bir şey bulamaz. Belki de âşıkların kavgaları gibi. Referans her zaman bir ilişkidir.

The measure (Ölçüt)

Şiirin ölçütü nedir: Kelimeler, kelime öbekleri, metrik uzunluk, dizeler, kıtalar… peki ya düşünce? Her dizenin kendine ait ayrı bir yerçekimi vardır ve yine de kendinden sonrakine, zor da olsa, bağlanır. Okuyan bizler arada kalırız: Zamanın içinde, öğrendiğimiz bir şimdide, zamanın içindeki her bir anda, sadece kendimiz için.

The pattern (Doku)

Şiirde konuşan kimdir? Geleneksel lirik şiirde varsayılabileceği gibi yazar mıdır (“Ben konuşurum”)? Creeley’in şiirsel matematiğinde, şiirin “ben”i konuşur ve bu “ben konuşurum” ile özdeş değildir. Bu edebi kelimeleri dönüştürmesinde Creeley, artık bugün klasik hale gelmiş olan, kendisini ifade eden şiiri formüle eder: Şiir bir “o” olarak, kendi aktivitesinin sonucu olarak ortaya çıkan, düşüncelerinin yoğunluğu içinde kendi zamanını yaratan.

Bob Perelman

Birçok Dil Şairi gibi Bob Perelman da William Carlos Williams’dan esinlenmiştir ve “doğaçlamalar” olarak adlandırdığı serinin ilk kitabı Braille’de (1975) de Williams etkisi görülebilir. Bugüne kadar 12 şiir seçkisi ve “Şiirin Marjinalleşmesi: Dil Yazımı ve Edebi Tarih” (1996) adlı kitabı dâhil dört eleştirel metin yayınladı. Bu kitapta Perelman Dil Şiiri’nin tarihini tartışır, teori ve yazım politikaları üzerindeki olası etkilerinden bahseder.

Barrett Watten

2006 yılında Watten, This kitabevinden çıkan The Grand Piano: An Experiment in Collective Autobiography [Büyük Piyano: Kolektif Otobiyografi Oluşturma Denemesi] adlı seçkinin ilk cildinin yayımlanmasına katkıda bulundu. The Grand Piano on etkili Batı Sahili Dil Şairi’nin yazdığı toplam on ciltten oluşan Otobiyografik bir çalışma. Her cilt on şairin tamamını, farklı bir sırayla içermektedir.

Rae Armantrout

Rae Armantrout Dil Şairleri’nin ilk nesline ait kabul edilir. William Carlos William ve Denise Levertov’dan oldukça etkilenmiştir, öyle ki Levertov ile çalışabilmek için Kalifornia Berkley Üniversitesi’nde okur. Halen San Diego şehri Kaliforniya Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Armantrout, 1978 yılından beri şiir seçkileri yayımlamaktadır. Kitabı Versed [Dizelenmiş] (2009) yazıldığı yıl Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü’ne, 2010 yılında ise Pulitzer Ödülü’ne layık görüldü. Dil şairleri ile ilişkilendirilmesine rağmen, çoğu şiirinde kendi hayatından tecrübelere odaklanarak, şiirle bağsız kalmak mottosuna uymaz ve aslında çizginin dışına çıkar. Yüzeyde, şiirleri gündelik konuşma dilini kullanması nedeniyle kolay algılanabilir görünse de çoğu şiiri parçalanmış düşünceler içerir, gerçeklik üzerine birçok soru sorar ve Sicim Teorisi kadar karmaşık konulardan bahsettiği bilinir. Onun şiirinin, gündelik deneyimleri ve pop kültürünü kendi avantajı için kullanarak, herkesçe bilinen şeylerden bahsettiğine dair bir his uyandırdığı söylenir, örneğin Previews [Önizlemeler] adlı şiirinde iki popüler filmin konusuna odaklanır.

Dil Okulu’nun bir diğer ismi olan Ron Silliman, Amantrout’un şiiri hakkında: “Anti-lirik edebiyat, o şiirler ilk bakışta sınırlı görünür, hatta belki de basit görünür, fakat küçük bir incelemede bile, şiirin her bir öğesi çılgınca radikal ihtimallere dönüşmeye başladıkça, ani bir baş dönmesi hissi uyandırır” şeklinde konuşur.

Teknikler ve Mecralar

Dil Şiiri, genellikle tarz ve araçları birleştirerek, birçok tekniği ve mecrayı başarıyla kullanır. Örneğin, silme ve üzerine yazma yöntemlerinin her ikisi de var olan metni kullanır. Üzerine yazma yöntemi metinden rasgele kelimeler seçmeye dayanır; bu kelimeler daha sonra var olan şiirin belkemiğini oluşturur. Mesela, bir şair yalnızca sıfatları, fiilleri ya da isimleri kullanmayı seçebilir. Alternatif olarak bilgisayar programları da rasgele sözcük seçimi için kullanılabilir. Bu kelimeler daha sonra tekrar sıralanabilir ya da orijinal şiirdeki yerinde bırakılabilir. Silme şiirinde metin basitçe karartılır ya da beyazlaştırılır, sonuçta elde edilen boşluk şiirle bağlantılandırılan görsel bir imgedir.

Görsel imgeler, resimler ekleyerek ya da resmin yazı içeren kısmını basitçe yeniden düzenlemek gibi ve örneğin hileli aranjmanlar veya internet bağlantısı eklemek gibi yöntemler de kullanılır. Ses de birçok Dil Şiiri’nin önemli öğelerinden birisidir. Bir şair sese çok odaklı olabilir veya belki de örneğin metindeki sesli harfleri yok ederek normal sözdizimsel kurallardan feragat edebilir.

Sözdizimsel düzenlemeler dil şairleri arasında oldukça popülerdir. Bütün zamirleri cümlelerin sonuna itmeyi veya metinden tümden atmayı deneyebilirler. Tekrar ve paralellik dil şiirinde kullanılan önemli biçimlerdir. Bu, genellikle sözdizimsel kaymalarla ardışık olarak kullanılır; böylelikle bir mısranın yeniden her üretimi küçük farklar içerir, kelimelere farklı vurgular verir. Burada söz edilen bütün teknikler teknoloji ile gayet uyumludur, belki de bu nedenle birçok dil şairinin teknolojiyle arası iyidir. Dahası, tekniklerin birçoğu işbirliğine dayalı projelere olanak sağlar. Üste yazma ve silme yöntemleri metnin amacının değiştirilerek yeniden belirlenmesini sağlar ve bunun sonucunda da birden çok sayıda yazar bir arada çalışabilir, çevrimiçi işbirliği projeler mümkün olur ve şair mülkiyetinin sınırları da bulanıklaşır.

Tekrar ve Paralellik

Dil şairleri genellikle kelime ve ifade listelerini yorumsuz olarak yerleştirirler. Sonra bunları küçük değişiklikler ve aranjmanlarla tekrar ederler. Derken değişik bağlantıların çeşitli bağlantıları bilinç akışı tarafından ayrıştırılır ve bu aranjman anlatıya dönüşür. Aşağıdaki örnekte ilk kıta haber bülteninden ve bir sohbetten duyulan parçaların birleşimi ile başlar. Takip eden kıtalarda “ben” ve “beni” kısımları çıkarılarak yeniden düzenlenir.

Notlar

1 Enjambment: Bir dizede anlam tamamlanmadığı zaman onu tamamlayacak kelimelerin ikinci diziye bırakılması

2 Şair, bu dize ve sonrasında İngilizce “America” kelimesinin içindeki harfleri vurgulayarak “I” = ben ve “me” = ben, beni, bana kelimelerini çağrıştırmaktadır.

--

--

Natama Dergi
Natama Dergi

Written by Natama Dergi

Üç aylık şiir ve eleştiri dergisi

No responses yet