şey divanı

Ahmet Keskinkılıç

Natama Dergi
1 min readAug 5, 2018

Şeye çıplak girişen yarım açık ağızdan dökülü ses

Bu gözle ne görülür bu kalple ne durulur tam burada

Ağla görgülü bırakılmışlığın gölgesinde

Şeye çıplak girişen yarım açık ağızdan dökülü sese ver kulluğunu

Dinle iniltiyi kutsal kutsal

Orasın şimdi depdeğişik bir afrika

Burdan sana dudağım patlasa şeye çıplak çarparak

Üstünü örttüğüm cinayetlerin

Kin kin otopsisi

Dağılalım şakaktan ben duvara körelti sabit

Şeye çıplak çıkarak

Tersten engerek dilimlenmiş çatal kara oğlan

Ağzımda dişlenen öfkeyi kusarsam

Çatlar taşşş diye suya düşengeçkalkmışlıklar.

Şeye çıplak bakarak görettiğim şenlik patlayan

Fiil olarak ellerini sararsam renk vermem

Bana başlama ben şeye çıplak negatiflerini banyoda unutmuş kessik bilet ki

Tüm gülümsemeleriyle dikenli

İçim dediğim esrik taşra

Mıhtır bu bu çividir bu naldır bu cesettir

Apansız düşen yere şeye çıplak dambıllar gibi gürültülü

Eczanemi kaldır.

Şeye çıplak örtüklüğü taşıyamaz gitmekler

Laftır edilir kaburgadır taaburda kırılır barrdakk diye

Hem zemin asfaltlar beni gittiğin yere

Şeye çıplak dalmanın cezasını suçladım

Burada yaprak vardı bir zamanlar bir zamanlar

Akıl yürüttüm karadan dedim benim şu tarafa denizlenmem lazım

Kurudum şeye çıplak girmenin h0znünü

İşte bu erguvandur bu menekşedir kokmaz

Bu takvimdir hep doğruya illettir

Göster günümü.

--

--

Natama Dergi
Natama Dergi

Written by Natama Dergi

Üç aylık şiir ve eleştiri dergisi

No responses yet